Köln Uyuşturucu Savaşı Davasında Yeni Perde

Çiftin Kaçırılıp İşkence Edildiği Vahşi Olay Mahkemede

Almanya’nın Köln kentinde organize suçun çarpıcı örneklerinden biri olarak gösterilen “Kölner Drogenkrieg” (Köln Uyuşturucu Savaşı) kapsamında dördüncü dava bugün görülmeye başlandı. Dava, uyuşturucu trafiği ve mafyavari yöntemlerle yürütülen hesaplaşmaların ne kadar ileri boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Suçlama: Kaçırma, İşkence ve Mafya Usulü Hesaplaşma

Savcılığın iddianamesine göre, üç genç sanık, bir kadın ve bir erkeği Bochum kentinde kaçırdı. Zanlılar, çifti zorla bir minibüse bindirip Köln’e götürdü. Burada fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalan kurbanlara, kaybolduğu iddia edilen 350 kilogram marihuana ile ilgili bilgi vermeleri için baskı yapıldı.

Uyuşturucu Çeteleri Arasındaki İç Hesaplaşma mı?

Olay, örgütlü suç çeteleri arasındaki iç hesaplaşma olarak değerlendiriliyor. Kaybolduğu iddia edilen yüklü miktardaki esrarın sorumluluğunun bu çifte atıldığı ve çetenin kendi yöntemleriyle “sorgulama” yaptığı belirtiliyor. Bu durum, Alman güvenlik birimleri açısından organize suçun vahşet düzeyine ulaştığının göstergesi olarak nitelendiriliyor.

Sanıklar Ağır Suçlamalarla Karşı Karşıya

Sanıklara yöneltilen suçlamalar arasında:

bulunuyor. Mahkeme sürecinin birkaç hafta sürmesi beklenirken, kamuoyu da davayı yakından takip ediyor.

Almanya'da Organize Suç Gündemde

Köln davası, Almanya’daki büyük şehirlerde uyuşturucu ticareti ve suç şebekeleriyle mücadele konusunun ne kadar karmaşık bir hal aldığını da yeniden gündeme taşıdı. Özellikle son yıllarda marihuana ve sentetik uyuşturucu üretiminde artış gözlemleniyor. Polis, organize suçun giderek daha fazla aile yapısı ve çete disipliniyle işlendiğini raporluyor.

Kaynak: WDR (MFM-Redaksiyon/Ferhad Poye)