"Keşke Dememek İçin": 80 Yaş Üstü İnsanların En Büyük Hayat Pişmanlıkları!

Hayat, hayallerle doludur; ama yaşlandıkça pişmanlıklar da birikir. Huffpost’un yaptığı bir anket, 80 yaş üzeri bireylerin en çok neyi pişmanlıkla andığını ortaya koydu. Bu cevaplar sadece düşündürücü değil, aynı zamanda ders niteliğinde.

Başkalarının Ne Dediğine Fazla Önem Verme!

Ankete katılan pek çok kişi, hayatları boyunca çevrelerinin ne düşüneceğini fazlasıyla önemsediklerini itiraf etti. "Tişört mü giydim, kazak mı?" diye kafa yormanın aslında boşa çaba olduğunu yaş ilerledikçe fark etmişler. Çünkü çoğu insan, düşündüğünüz kadar sizin ne yaptığınızla ilgilenmiyor. En büyük tavsiyeleri: "Kendin ol, başkasının düşüncesi seni tanımlamasın!"

Olmamış Şeyler İçin Endişelenmek: Zaman Kaybı

"Gelecekte ne olur?" sorusu çoğu kişinin başını ağrıtan bir mesele. Ama 80 yaşını geçenler, geriye dönüp baktıklarında bu kaygıların çoğunun boşa çıktığını söylüyor. Çoğu zaman korkulan şeyler hiç olmuyor, olanlar ise tahmin bile edilemeyenler oluyor. Onların önerisi net: Cesur ol, geleceğin seni korkutmasına izin verme.

“Daha Az Endişelenseydim…”

Cornell Üniversitesi’nden Profesör Karl Pillemer’in benzer bir araştırmasında da benzer sonuçlar ortaya çıktı. Pillemer, “pişmanlıklar” arasında ihanet ya da kötü kariyer seçimleri beklerken, cevaplar onu şaşırttı: En büyük pişmanlıkları “çok fazla düşünmek, çok fazla kaygılanmak” olmuş.

Yaşlılardan Gençlere: Zihnini Boşa Yorma

Bu araştırmaların mesajı net: Sürekli endişelenmek, hayat enerjinizi tüketen bir alışkanlık. Bilimsel veriler de gösteriyor ki, insanlar gerçek problemleri olmadığı zamanlarda daha fazla endişeye kapılıyor. Bu durumda zihinsel kaynaklar, boş senaryolara harcanıyor. Oysa o enerjiyi bugünü daha iyi yaşamak için kullanmak mümkün.

Sakin Kalmak İçin 3 Strateji

Anı yaşa: Elbette geleceği düşünmek önemli, ama sürekli “ya şöyle olursa?” demek sadece zihinsel yorgunluk yaratır.

Korkularla yüzleş: Korktuğun konular varsa üzerine git. Ertelemek sadece kaygıyı büyütür.

Kabulü öğren: Değiştiremeyeceğin şeyleri kabullen. Bu, içsel huzurun ilk adımıdır.

(Kaynak: Leonie Oldhafer/msn - MFM-Redaksiyon/Taner Şentürk)