Bürgergeld Tartışması Derinleşiyor: Hedefte Ukraynalı Sığınmacılar!, © Jens Kalaene/dpa/dpa-tmn
 Jens Kalaene/dpa/dpa-tmn, Jens Kalaene/dpa/dpa-tmn

Bürgergeld Tartışması Derinleşiyor: Hedefte Ukraynalı Sığınmacılar!

29.07.2025

CSU'lu Stephan Mayer'den Sert Çıkış: “Askerlik Çağındaki Ukraynalılara Yardım Kesilmeli”

Almanya’da sosyal yardım sistemi Bürgergeld’e yönelik sertleşen siyasi çizgi, bu kez Ukraynalı sığınmacıları hedef alıyor. Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) üyesi ve dış politika uzmanı Stephan Mayer (51), yaptığı açıklamada Almanya’da yaşayan 18 ile 63 yaş arası askerlik çağındaki Ukraynalı erkeklere Bürgergeld verilmemesi gerektiğini savundu.

“Ülkesine Dönüp Savaşmalı” Çağrısı

Mayer, Almanya’nın Ukraynalılara tanıdığı geçici koruma hakkının, Ukrayna’daki cephelerde yaşanan asker eksikliğini derinleştirdiğini belirtti. Bu nedenle, bu kişilerin sosyal yardımlardan faydalanmak yerine “ülkelerine geri dönüp vatanlarını savunmaları gerektiğini” dile getirdi. Mayer’in bu çıkışı, özellikle Almanya’da sığınmacı politikaları konusunda daha sıkı tedbirler isteyen çevrelerden destek gördü.

150.000 Kişi Etkilenebilir

BILD gazetesinin özel haberine göre, Mayer’in önerisinin hayata geçmesi durumunda, Almanya’da yaşayan 150 binden fazla Ukraynalı erkek Bürgergeld alma hakkını kaybedebilir. Bu rakam, Almanya’daki Ukraynalı sığınmacıların yaklaşık yarısını oluşturuyor. Bu durumun hem sosyal yardım harcamalarını azaltabileceği hem de Ukrayna’daki savaş kapasitesine katkı sağlayabileceği savunuluyor.

Sosyal Yük Azaltılmak İsteniyor

Almanya'da Bürgergeld sistemine yönelik artan eleştiriler, sadece mali yükten kaynaklanmıyor. Bazı siyasi çevreler, sistemin kötüye kullanıldığını ve gerçek ihtiyaç sahiplerinden çok “koruma statüsünden faydalanan ama çalışabilecek durumda olan kişiler tarafından kullanıldığını” iddia ediyor. Mayer’in önerisi de bu söylemlerle paralellik taşıyor.

Federal Parlamento'da Geniş Tartışmalar Bekleniyor

Stephan Mayer'in önerisi, Almanya’daki sosyal yardım politikalarında yeni bir tartışma dalgasının fitilini ateşlemiş durumda. Önümüzdeki haftalarda Federal Parlamento’da konunun kapsamlı şekilde gündeme gelmesi ve farklı partiler arasında sert tartışmalara yol açması bekleniyor. Özellikle insan hakları örgütlerinin ve sivil toplumun bu öneriye karşı nasıl bir duruş sergileyeceği merak konusu.

Kaynak: WDR (MFM-Redaksiyon/Ferhad Poye)