Almanya’da Göç Olmadan Sosyal Devlet Ayakta Kalabilir mi?

Göçmenler Olmasa Yaşlı Bakımı Durur

Almanya’da yaşlı bakımı, sağlık hizmetleri ve birçok temel sektör büyük ölçüde göçmen kökenli çalışanlara emanet. Pasau’daki AWO yaşlı bakım merkezinde 33 çalışandan 25’i Almanya doğumlu değil. Erkek personelin ise tamamı göçmen. Bu tablo, sosyal medyada paylaşılan bir video ile gündeme oturdu. Mesaj netti: Göçmenler olmadan bakım hizmeti çöker.

Siyasi Tartışmaların Gölgesinde: Göç ve Sosyal Devlet

Son aylarda göç tartışmaları Almanya siyasetinin ana gündemlerinden biri. SPD ve CDU’nun koalisyon görüşmelerinde göçü sınırlandırma, sınır dışı etme ve vatandaşlık iptali gibi konular tartışılıyor. Göçmenlerin sosyal devlete yük olduğu iddiaları öne çıkarılıyor. Ancak bu sadece işin bir yüzü.

Rakamlarla Gerçekler: Almanya Göçmenlere Muhtaç

2023’te Almanya nüfusunun %25’i göçmen kökenliydi (21,2 milyon kişi).

2024 itibarıyla 3,3 milyon mülteci Almanya’da yaşıyor.

2024’te 5,4 milyon kişi Bürgergeld (vatandaşlık geliri) aldı, bunun 2,6 milyonu yabancı kökenliydi.

Ancak göçmenler Almanya’ya yalnızca mali yük değil; vergi ve sosyal güvenlik katkılarıyla sistemin sürdürülebilirliğini sağlıyorlar.

Göçmen İşgücü Olmadan Hangi Meslekler Ayakta Kalamaz?

Et sektöründe çalışanların %52’si Alman vatandaşı değil.

Temizlik işçilerinin %44’ü, şoförlerin %31’i, aşçıların %42’si göçmen.

Yaşlı bakımında her beş çalışandan biri göçmen.

Sağlık sisteminde doktorların %23’ü göçmen kökenli.

Üstelik genç doktorların neredeyse yarısı yabancı kökenli.

Sadece Suriye kökenli 127.000 kişi, çoğu sağlık ve bakım gibi kritik alanlarda çalışıyor.

Demografik Gerçek: Yaşlanan Almanya, Genç Göçmenler

Alman vatandaşlarının ortalama yaşı 45. Göçmenlerin ise 36,6. Suriyeli göçmenlerde bu oran 26,2. Almanya yaşlanıyor ve bu, sağlık ve bakım gibi alanlarda artan ihtiyacı doğuruyor. Bu hizmetleri sağlayacak genç ve eğitimli işgücüne ise sadece göç ile ulaşılabiliyor.

Göçmenlere Yönelik Baskı Arttıkça Kaygılar Derinleşiyor

AWO Saarland yöneticileri, çalışanlarının %50’sinin göçmen kökenli olduğunu belirtiyor. Ancak göç politikalarındaki sertleşme nedeniyle birçok çalışanın oturum belirsizliği yaşadığını, işten ayrılma ya da ülkeden gönderilme korkusu yaşadıklarını ifade ediyorlar. Eğitim başvuruları bile bu yüzden iptal ediliyor.

Göçmenler Gidince Kim Kalacak?

Arbeiterwohlfahrt’tan (AWO) Lukas Hochscheidt şöyle diyor:

“Göç yalnızca ekonomik değil, kültürel, bilimsel ve toplumsal bir zenginliktir. Yaşlanan toplumumuzun sürdürülebilirliği için göçe ihtiyacımız var.”

Göçmen karşıtı söylemler yaygınlaşırken, göçmen kökenli çalışanlar hedef haline geliyor. Sosyal hizmetlerde çalışanlar tehdit ediliyor. Ancak gerçek şu: Göçmenler olmadan ne sağlık sistemi ne yaşlı bakımı ne de ekonomi ayakta kalabilir. (Kaynak: rnd.de - MFM-Redaksiyon/Taner Şentürk)