Mannheim Bıçaklı Saldırı Davasında Ağırlaştırılmış Müebbet ve Güvenlik Hapsi Talebi, © Marijan Murat/dpa
 Marijan Murat/dpa

Mannheim Bıçaklı Saldırı Davasında Ağırlaştırılmış Müebbet ve Güvenlik Hapsi Talebi

14.08.2025

2024 yılının Mayıs ayında Mannheim pazar yerinde gerçekleşen ve polis memuru Rouven Laur’un hayatını kaybettiği bıçaklı saldırıyla ilgili dava, Stuttgart-Stammheim’daki Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde devam ediyor. Salı günü yapılan duruşmada müdahil avukatlar, sanık Sulaiman A. için ağırlaştırılmış müebbet hapis talep etti. Birçok avukat ayrıca, sanığın cezasını tamamladıktan sonra da topluma dönmesini engelleyecek güvenlik amaçlı müebbet hapis (Sicherungsverwahrung) uygulanmasını istedi.

Bu talep, Federal Savcılığın geçtiğimiz hafta güvenlik hapsinden vazgeçme yönündeki kararına rağmen geldi. Müdahil avukatlara göre sanık, gelecekte de ciddi bir tehdit oluşturabilir ve ilerleyen yıllarda serbest bırakıldığında yeniden suç işleme ihtimali yüksektir.

Duygusal Anlar: Kız Kardeşten Yürek Burkan Konuşma

Mahkemede en dikkat çekici anlardan biri, Rouven Laur’un kız kardeşi Eve Laur’un konuşmasıydı. Aile ilk kez duruşmaya babayla birlikte katıldı. Eve Laur, saldırı anının görüntülerini internette izlediklerini, annesinin videoda oğlunu tanıdığını ve bu anın aile için tarifsiz bir acı yarattığını anlattı. “Rouvens’un katili onun kim olduğunu bilmeli” diyen Eve Laur, kardeşinin hem aile içinde hem de toplumda nasıl bir değer taşıdığını vurguladı.

Laur, saldırının getirdiği yoğun medya ilgisinin ve görüntülerin sosyal medyada yayılmasının acıyı katladığını söyledi. “Bütün Almanya, kardeşimin nasıl öldürüldüğünü izledi. Ama hiçbir mahkeme kararı onu geri getiremez” ifadelerini kullandı.

Pax Europa’dan Michael Stürzenberger: “Soğukkanlı Bir Suikast”

Saldırının asıl hedefi olduğu belirtilen Pax Europa hareketi sözcüsü Michael Stürzenberger’in avukatı, olayın önceden planlandığını ve sanığın pişmanlık göstermediğini savundu. Stürzenberger ise konuşmasında, “Eğer böyle bir saldırının olabileceğini hissetseydim, o mitingi asla düzenlemezdim” dedi. Saldırıyı “soğukkanlı bir suikast” olarak niteledi ve sanığın radikal İslam ideolojisine bağlı olduğunu öne sürdü.

Diğer Mağdurların Anlattıkları

Saldırıdan sağ kurtulan diğer mağdurların avukatları, müvekkillerinin ciddi fiziksel yaralar yanında ağır psikolojik travmalar yaşadığını belirtti. Mağdurlar, uyku sorunlarından iş gücü kaybına kadar uzanan sorunlarla mücadele ettiklerini, güvenlik hissinin kalıcı olarak zedelendiğini ifade etti. Bir avukat, sanığın yalnızca inkâr edilemeyecek gerçekleri kabul ettiğini ve gerçek anlamda bir pişmanlık göstermediğini vurguladı.

Anne Laur: “Bir Daha Özgürlük Yok”

Duruşmanın sonunda söz alan anne Petra Laur, oğlunun yaşamını, hayallerini ve ailesi için taşıdığı önemi anlattı. Saldırı sonrası aile iş yerini kapatmak zorunda kaldı, baba Ralf Laur ise yaşadığı psikolojik yıkım nedeniyle çalışamaz hale geldi. Anne Laur, “Eğer biz karar verebilseydik: Müebbet. Bir daha özgürlük yok” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Avukattan Sert Uyarı: İdeolojik Tehlike Sürüyor

Ailenin diğer avukatı Julia Mende, sanığın ideolojik olarak hâlâ tehlikeli olduğunu, radikalleşmesinin anlık bir süreç değil, uzun yıllara dayanan bir düşünce yapısı olduğunu belirtti. Sanığın narsistik özellikler taşıdığını, mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını ve “dudak uçuklatan bir vahşet” sergilediğini söyledi.

Karar Eylül’de

Sanık avukatlarının savunmalarını perşembe ve cuma günü yapması bekleniyor. Mahkeme kararını 16 Eylül 2025’te açıklayacak. Bu davanın, hem radikal şiddet hem de kamu güvenliği açısından önemli bir emsal teşkil etmesi bekleniyor.

Kaynak:  SWR - Metropolfm- Tijen Erbilen