Friedrich Merz’e 1000’den Fazla Suç Duyurusu: Halkı Kışkırtma mı, Siyasi Yorum mu?, © Michael Kappeler/dpa
 Michael Kappeler/dpa

Friedrich Merz’e 1000’den Fazla Suç Duyurusu: Halkı Kışkırtma mı, Siyasi Yorum mu?

13.11.2025

Berlin Savcılığı, Başbakan Friedrich Merz hakkında 1000’i aşkın suç duyurusu aldı. Suçlama: “Halkı kışkırtma” (Volksverhetzung). Hukukçular, davanın siyasal tartışmanın ötesine taşınmasının zor olacağını belirtiyor.

Merz’in sözleri ve tepkiler

Başbakan Friedrich Merz (CDU), bir röportajda şehir merkezlerindeki sosyal sorunları “asıl olarak sığınma ve göç politikalarıyla bağlantılı” olarak nitelendirmişti. Bu ifadeler, sosyal medyada ve bazı sivil toplum çevrelerinde tepki çekti. Kısa sürede Berlin Savcılığı’na 1000’in üzerinde suç duyurusu ulaştı. Tüm başvurular, Alman Ceza Kanunu’nun 130. maddesi olan “Volksverhetzung” (halkı kışkırtma) suçlamasına dayanıyor.

Hukuki sınırlar ve belirsizlikler

Tagesspiegel’in hukuk muhabiri Jost Müller-Neuhof’a göre, Merz’in bu suçtan hüküm giymesi olasılığı son derece düşük. Çünkü 130. madde, ifade özgürlüğüyle nefret söylemi arasındaki hassas çizgide duruyor ve yorum payı oldukça geniş. “Bu madde, hukuken karmaşık ve politik olarak kolayca araçsallaştırılabilir,” diyor Müller-Neuhof.

Hukukun siyasallaşma riski

Gazeteciye göre, “Volksverhetzung” suçlamasının sıkça başvurulan bir siyasi silaha dönüşmesi tehlikesi var. Çok sayıda sembolik suç duyurusu, toplumsal nefretle mücadele etmek yerine, fikir açıklamayı caydırabilir. “Bazıları, bir konuyu dile getirmeyi yasaklamak istiyor. Ancak bu tutum, demokratik tartışmayı kısırlaştırabilir,” yorumunu yapıyor.

Ters etki olasılığı

Yazar, kitlesel suç duyurularının çoğunun takipsizlikle sonuçlandığını ve bunun aşırı söylemlerde bulunan kişilere dolaylı meşruiyet kazandırdığını belirtiyor. “Her takipsizlik kararı, popülist aktörler için ‘temize çıkma’ belgesi oluyor,” diyor Müller-Neuhof. “Bu da kışkırtıcı dili azaltmak yerine teşvik edebilir.” (Kaynak: Tagesspiegel / MFM-Redaksiyon: M. Hastürk)