Berlin-Brandenburg’da Noel alışverişi beklentileri karşılamadı

Berlin-Brandenburg Ticaret Birliği, 2025 Noel alışveriş sezonundan memnun olmadığını açıkladı. Özellikle tekstil, giyim, saat, mücevher ve elektronik gibi klasik perakende alanlarında satışlar beklentilerin altında kaldı. Birlik yetkilileri, tüketicilerin ekonomik belirsizlikler nedeniyle harcamalarda temkinli davrandığını belirtiyor. Sektör temsilcileri, perakendeciler için daha elverişli koşullar talep ediyor.

Handelsverband Berlin-Brandenburg, 2025 Noel alışverişine ilişkin ilk değerlendirmesinde tabloyu “hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi. Birliğin Genel Müdürü Nils Busch-Petersen, rbb radyosuna yaptığı açıklamada, özellikle geleneksel perakende alanlarında satışların istenen seviyeye ulaşmadığını söyledi.

Busch-Petersen’e göre giyim, tekstil, saat, mücevher ve elektronik ürünlerdeki zayıf talep, tüketicilerdeki genel güvensizlikten kaynaklanıyor. Almanya’daki ekonomik durumun yanı sıra dünya genelindeki krizler ve savaşların, alışveriş davranışlarını doğrudan etkilediği ifade ediliyor.

Tüketici belirsizliği satışları etkiliyor

Ticaret Birliği, birçok tüketicinin Noel döneminde bile harcamalarını kısıtladığını belirtiyor. Artan yaşam maliyetleri ve ekonomik gelecek konusundaki endişeler, alışveriş kararlarında daha seçici bir tutuma yol açtı. Bu durumun özellikle klasik perakende mağazalarını olumsuz etkilediği vurgulanıyor.

Perakendeciler için yeni talepler

Nils Busch-Petersen, perakendecilerin rekabet gücünü artırmak için daha iyi çerçeve koşullara ihtiyaç duyduğunu söyledi. Avrupa pazarında geçerli olan kuralların, üçüncü ülkelerden gelen satıcılar için de aynı şekilde uygulanması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda sürdürülebilirlik ve tedarik zinciri düzenlemelerine dikkat çekildi.

Ayrıca Almanya içindeki koşulların da iyileştirilmesi çağrısı yapıldı. Ticaret Birliği, mağazaların kamusal alanları daha esnek kullanabilmesini ve pazar günleri de satış yapabilmesini talep ediyor. Busch-Petersen, perakendecilerin ancak bu tür olanaklarla ekonomik baskılara karşı ayakta kalabileceğini savundu.

(Kaynak: rbb / MFM-Redaksiyon: M. Hastürk)